Fırat Nehrindeki Batık Kent HALFETİ

HALFETİ

Anadolu’muzun işgal altında olduğu ve Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün işgale karşı başlattığı Kurtuluş Savaşı yıllarında Fransızlar tarafından işgal edilen ancak işgale karşı 7’den 70’e büyük bir direnişle topraklarından düşmanları kovarak Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gururlandırılan iki büyük şehrimiz:

  • Yemekleri, Baklavası ve Müzeleriyle ünlü Gaziantep ile 
  • Peygamberler şehri Şanlıurfa arasında sınır olan Fırat nehri üzerindeki Saklı Cennet Halfeti’ye gidiyoruz. 

Yüzümüzü Şanlıurfa’nın o meşhur sıcağı kavururken garip şekilleriyle sıraya dizilmiş askerler gibi duran Antep fıstığı ağaçlarını izliyoruz. Kıvrımlı yollardan geçerek tepeden selamlıyoruz Halfeti’yi.
Yaşanmışlığı M.Ö. 2000’li yıllara dayanan şehir sırayla;
  • Asurlular döneminde Şitamrat,
  • Yunanlılar döneminde Urima,
  • Süryaniler’de Kal’a Rhomeyta ve Hesna the Romaye,
  • Araplar döneminde Kal’at-ül Rum,
  • Bizanslılar’da Romaion Koyla,
  • Memlükler döneminde Kal’at-ül Müslimin,
  • Ve Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı Devletine geçen şehir, Urumgala ve Rumkale adlarını alarak 1954 yılında ilçe haline getirilmiştir.
Başrol oyunculuğunu Şener ŞEN’in hepimizin yakından bildiği o duygulu Fırat türküsüyle yaptığı ödüller alan Eşkiya filminde bir bölümü burada çekilmiştir.
Nehrin kenarında bulunan nehrin üzerine kondurulmuş balık restoranlarını görünce bir acıkma hissi alıyorsunuz. Kolay da değil hani o kadar kıvrımlı yollardan sonra tarih dolu saklı Cennete ya da Kayıp Kent olarak da denilen Halfetiye gelmek. Sola doğru ilerlediğinizde tur tekneleri karşılıyor sizi. Atlıyorsunuz tekneye ve kendinize güzel bir yer seçtikten sonra başlıyor yolculuk.

İlk önce sol tarafınızda Rum Kalesi karşılıyor sizi, kilisesiyle ve mimari yapısıyla düşünmeden de edemiyorsunuz tabi zamanında bu kaleyi nasıl yapmışlar diye. Derken işte karşınızda yarısı sular altında kalmış Savaşan köyü. Evler sanki küp küp kartondan yapılarak kondurulmuş gibi durmakta. Kesme taşlarla yapılmış yapıları, yarısı suyun altında kalmış minareyi izlerken biraz da hüzünleniyorsunuz tabi zamanında ne savaşlarla alınmış ve şimdi terk edilmiş… 

Dönüyorsunuz geri bu kez sağ tarafınızda bulunan Rum Kalesini son bir kez inceleyip varıyorsunuz kıyıya. Zaman nasılda akıp geçivermiş.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amaç'ı Tamamlayan Kitap Hız Kitabı

Ticarette Konteyner İle İlgili Herşey

Bitkilerinizdeki Zararlı Haşereler İçin Yararlı Böcekler